Her uzun tatilde Alanya'ya gitmeye çalışıyoruz, eşimin ailesinin yanına. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri hiç şüphesiz.
Bu post Yağmur'un ilk Alanya macerası ve sıcakla tanışması konulu oldu ancak Alanya için, gezilip görülecek yerleri, nerede ne yenir, nereden ne alınır konulu bir post hazırlamak boynumun borcu.
Bayram tatili için gittik ve tesadüf 3. evlilik yıl dönümümüz bu tatile denk geldi. Yağmur'la birlikte kutladığımız ilk 17 Temmuz, daha nicelerine hep beraber inşAllah...
Rabbim herkesin evine huzur versin...
Gelelim ZYT'nin Alanya macerasına...
Yağmur şubat ayında doğdu, hastahaneden çıktığında tarih 1 Mart'tı... Ahh daha dün gibi, zaman Yağmur'la daha da çabuk geçiyor...
Ankara'nın sıcağına alıştı bahar boyunca, Ramazan'da hava iyiden iyiye sıcak oldu, ve resmen #ankarayanıyor favori hashtag oldu tüm paylaşımlarda. Evde küvetinde suyun içinde geçirir oldu vaktini, ve farkettim ki çoğu bebek sudan korkup banyo bile yapmak istemezken benim kızım küvetten çıkınca ağlıyor. :)
Alanya'da bunun bizim için büyük bir avantaj olacağını biliyordum. Denize girmekten hep tedirgin olan ve en büyük korkusu boğulmak olan bir anne olarak Yağmur'un resmen bir balık gibi yüzebilmesini istedim hep. Babası balık denebilecek kadar yüzdüğü için bu görev ona kalıyor tabi.
Ankara'da Yağmur için bebek yüzme kursları bile araştırdım hatta bir zaman. sonra düşündüm ki aceleye gerek yok, suyu seviyor ve babası gerekeni yapacaktır.
Alanya'da havuza ilk girdiğinde biraz ağladı, ama biraz 1 dk kadar. :) Sonraki girişlerinde ise keyfine diyecek yoktu. Babası denedi suda kendi haline durabilir mi diye ama bunun bir eğitim gerektirdiğinden şüphemiz yoktu tabi ki ve su yutunca biraz daha ağladı.
Çoğu uzmanlar bebeğin 2 yaşından önce umumi havuzlara girmemesini öneriyor. Sitede, suyun temiz olduğu bir saatte şansımızı denedik biz ve çok şükür hastalanmadı Yağmur. Denize giremedik, fırsatımız olmadı, o da bir sonraki bayrama artık.
Alanya'da benim için en mükemmel yer Dim Çayı, o sıcakta, yapış yapış ter içinde gezilmiyor gerçekten, Rabbim mükafatını versin, kat kat elbiseyle zor oluyor. Dim çayı serin, ferah, nefes aldığını anlıyor insan, farkettim ki Yağmur'da aynı durumda. Bu konuda babasından ziyade bana benzemiş sanırım. Çabuk terliyor, sıcaktan bunalıyor. Annemde ilk kaldığımız akşam 7-8 defa resmen homurdanarak uyandı uykusundan. Ter içinde kalıyordu gün boyu. sık sık duş aldırdım ve kıyafetlerimi değiştirdim. Özellikle öğlen sıcağında hiç dışarıda kalmadı, klimalı ortamdan direk sıcağa hiç çıkmadı, terli beklemedi, vantilatör karşısında hiç oturmadı. Kısaca bütün sıcaklık geçişlerini kademeli olarak atlattım ve çok şükür hastalanmadan evimize döndük.
Piknik için Alanya Kent Ormanı, Kızılalan'daydık. burası serin, nefes alabiliyor insan.
Bütün yazı çorapsız geçirdi Yağmur. :) Önümüzdeki bayram yine Alanya'dayız. Yağmur'un yeni maceralarıyla buradayız. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder