Kısa turumuzun tek gecesinde Ambiante'mizin konforunda yine Gölbaşı civarında mışıl mışıl uyuduk ;) Günlerdir süren IKEA ısrarım sonucunda nihayet ufkumuzu genişletecek çeşit çeşit ev eşyalarını da görmüş olduk, inşallah ilerde çookkk güzel bir evimiz olunca kocamla birlikte hepsini alırız...
Mogan gölü (yada mogın yada megan fox :p!!! ) maceramızda mangal üstadı kocamın yaktığı ateşte şahane pişmiş etlerimizi afiyetle yedik ta ki yağmur bastırana kadar. Tabi ki biz onun da tadını çıkardık, birlikte gördüğümüz ilk sağanak yağmuru arabamızın içinde sıcacık yavaş yavaş gezerek değerlendirdik. Asıl görmek istediğimiz "Yağmur" içinse biraz daha sabretmemiz gerek tabi ;)
Küçük kokulu mumlarımızı henüz test etme fırsatımız olmadı ama daha yakmadan süper kokuyorlar, tabi ki yakmak için kocamaaann kibriti de unutmadım ben bir cadı olarak :) daha sırada mumluk var onu da kayıtlarıma aldım :p
Bu ufaklık küçük kırmızı bir beta balığı, kocacımın yüzünü güldürdü ya benim için çok kıymetli bir hayvan artık soğukkanlı bile olsa.
Kendisine ait küçük bir fanusta misket ve deniz kabukları var, gerçek resmini en kısa zamanda eklerim, bu arada adı da Paçoz, yemini de ben veriyorum ahh sorumluluk herkesi ben doyuruyorum evin annesi benim :)
Bi de bu güzel şirin sehpa var ki konuyla ilgili konuşmak istemiyorum :p ah ben nasıl oldu da cadılık yapmadım görür görmez aldırmadım bunu kocacıma ahh ah :D :p
Bu kısa ama süper gezi için kocama teşekkür, kocamı bana verdiği içinse Allah'a şükrediyorum her zamanki gibi. En kötü günümüz böyle olsun aşkım...